Sikkeler üzerinde yer alan tipler ( resim veya betim) kentlerin belirli özelliklerini yansıtırken, bazı sikkelerdeki resim ve şekillerin, sikkeyi basan kentin adını çağrıştırdığı veya adıyla aynı anlama geldiği görülür.Bu tür sikkelere konuşan tip denir.
Anadolu kentlerinden; Side sikkelerinde nar, Selinus sikkelerinde kereviz (selinon,) Phokaia sikkelerinde fok (phoke), Trapezos sikkelerinde masa (trapeza), Astakos sikkelerinde ıstakoz (astakos) kentlerinin adını aldığı hayvan, bitki veya nesneyi sikkeleri üzerinde de kullanırlar. İsim yazmadan resimlerle basıldığı kenti anlatan bu sikkeler, üzerindeki motiflerle konuşur adeta.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesi sınırları içinde dirsek şeklinde denize doğru uzayan bir yarımada üzerinde yer alan Selinus antik kenti ismini yabani kereviz anlamına gelen selenion'dan alır. Günümüzde yumrulu bir bitki olarak soframıza gelen kerevizin antik çağda bilindiği ve o dönemlerde uzun köklü , yapraklarınınsa daha keskin kokulu olduğu, pek çok yerde yetişmesine rağmen asıl vatanının Akdeniz ülkeleri olduğu kabul edilir.
Yazılı kaynaklarda ilk olarak Homeros'un (M.Ö 800) İlyada'sında; atların kereviz yaprağı yiyerek doyduğunu söylediği bir dizede kerevizin adı geçmekte. Eski çağlarda ölü gömme törenlerinde ölünün etrafına kereviz yaprakları konduğu, bunun da keskin kokusundan dolayı diğer kokuları bastırmak amacıyla kullanıldığı düşünülmekte.
M.Ö 6. yy'dan itibaren yerleşim gören Selinus kenti, M.S 117 yılında Roma imparatoru Trajan'ın Pers seferinden dönerken hastalanıp bu kentte ölmesi ve küllerinin Roma'ya götürülmesi üzerine bir süre Trajanopolis adını almış.
Selinuslular bastıkları sikkelerin arka yüzüne bir kare incus (kare çukur), ön yüzlerine aynı zamanda kentlerinin ismi de olan kereviz ''selenion'' yaprağını resmederek kentlerinin adını sikkelerinde dillendirmişler.
Megaralılar (orta Yunanistan'ı oluşturan bir bölge olan Attika'da bir kent) M.Ö 712/11 lerde Anadolu'da İznik Körfezinde Astakos (İznik) kentini kolonize ederek, İznik körfezinde bolca bulunan ıstakoza istinaden kente, Astakos (ıstakoz) ismini verirler. Körfezin adı da Astakos Körfezi (Istakoz körfezi) adını alır. Bastıkları sikkelerin ön yüzünde yer alan ıstakoz motifi kentin aynı zamanda ismini de dillendirmiş olur.
Strabon Astakoz kentinin Makedon general Lysimakhos tarafından yerle bir edildiğini, halkın Nicomedes tarafından tekrar imar edilerek Nicomedia ismi verilen kente yerleştirildiğini söyler.
İyonya kent devletlerinden biri olan Phokaia (İzmir-Foça), M.Ö 7. yy sonlarında ilk sikke basan kentlerden biridir. Adını ''phoke'' fok balığından alan kent, bastığı sikkelerde de ön yüzde fok balığı arka yüzlerde ise kare incus kullanarak kentinin ismini sikkelerindeki resimlerle konuşturur.
Bazı sikkelerinde, ön yüzdeki fokun altında kentin adının ilk harfi olan ''Phi'' nin Phokaia dilindeki karşılığı bulunur.
M.Ö 5. yy la tarihlenen bir yazıtta; Phokaia ile Mytilene (Midilli adasında bir kent) kenti arasında bir anlaşma yapıldığı, anlaşmaya göre her iki kentin birer yıl sırayla elektron sikke basacağı, çekilen kura sonucu sikke basımına Mytilene 'nin önce başlayacağı ve elektronun alaşımını (altın ve gümüş ) hazırlayan memurlar herhangi bir hile yaparlarsa ölüm cezasına çarptırılacağı yazmakta.
Antik çağda para konusunun ne kadar sıkı tutulduğu, usulsüzlük ve yolsuzluğa karşı nasıl ciddi önlemler alındığını net bir şekilde ortaya koyuyor bu yazıt. Günümüzde hilebaz, dolandırıcı ve kalpazanların elini kolunu sallayarak dolandığı, hatta göz önünde en yüksek devlet görevlerinde çalışmaya devam ettiği, hırsızların devlet eliyle değil ceza almak törenlerle ödüllendirildiği düşünülürse; yasalarımızın yaptırım gücünün ne kadar az olduğu ve ne derece yetersiz kaldığı anlaşılır. Belki de günümüzde de böyle sert önlemler alınmalı ki bizler de cebimizin güvende olduğunu hissedip huzur içinde yaşayabilelim.
Bastığı sikkelerle kentinin adını konuşturan bir diğer kent ise Side. Kentin adı yerel bir Anadolu sözcüğü ve ''nar'' anlamına geliyor. M.Ö 460 larda sikke basmaya başlayan kent, ilk sikkelerinde ön yüzde nar, arka yüzde ise bazen tek, bazen de çift yunus motifine yer vermiş.Sonraki yıllarda ön yüzde yine nar önce bir yunusun üzerinde, daha sonraki yıllarda ise tek başına resmedilirken, arka yüzde Athena veya Apollon başı resmedilmiş. İlerleyen yıllarda Ön yüzde ayakta duran Athena veya Apollon motifi işlenirken, sikkenin bir köşesinde nar motifinin de yer aldığı görülür.
Side sikkeleri yazı kullanmak yerine kentine adını veren narı kullanarak parasını konuşturan kentlerin en güzel örneklerinden birisi.
Trapezos (Trabzon) kenti adını masa'dan ''trapeza'' alan ve M.Ö 4 yy'da basmaya başladığı sikkeler üzerinde, ön yüzde sakallı bir erkek başı ile arka yüzüne üzerinde sikke yığını olan bir masa motifine yer vererek kentinin adını sikkeye, adını aldığı nesneyle işleyen bir kent.
Anadolu dışında Ege adalarından Rodos sikkelerinde gül (rodon/rodos) ve Melos sikkelerinde elma (melos) da konuşan sikkelerin örneklerinden.
Bu eser Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu yazının tüm hakları yazara aittir. Kaynak göstermeden kopyalanamaz ve alıntı yapılamaz.
Anadolu kentlerinden; Side sikkelerinde nar, Selinus sikkelerinde kereviz (selinon,) Phokaia sikkelerinde fok (phoke), Trapezos sikkelerinde masa (trapeza), Astakos sikkelerinde ıstakoz (astakos) kentlerinin adını aldığı hayvan, bitki veya nesneyi sikkeleri üzerinde de kullanırlar. İsim yazmadan resimlerle basıldığı kenti anlatan bu sikkeler, üzerindeki motiflerle konuşur adeta.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesi sınırları içinde dirsek şeklinde denize doğru uzayan bir yarımada üzerinde yer alan Selinus antik kenti ismini yabani kereviz anlamına gelen selenion'dan alır. Günümüzde yumrulu bir bitki olarak soframıza gelen kerevizin antik çağda bilindiği ve o dönemlerde uzun köklü , yapraklarınınsa daha keskin kokulu olduğu, pek çok yerde yetişmesine rağmen asıl vatanının Akdeniz ülkeleri olduğu kabul edilir.
Yazılı kaynaklarda ilk olarak Homeros'un (M.Ö 800) İlyada'sında; atların kereviz yaprağı yiyerek doyduğunu söylediği bir dizede kerevizin adı geçmekte. Eski çağlarda ölü gömme törenlerinde ölünün etrafına kereviz yaprakları konduğu, bunun da keskin kokusundan dolayı diğer kokuları bastırmak amacıyla kullanıldığı düşünülmekte.
M.Ö 6. yy'dan itibaren yerleşim gören Selinus kenti, M.S 117 yılında Roma imparatoru Trajan'ın Pers seferinden dönerken hastalanıp bu kentte ölmesi ve küllerinin Roma'ya götürülmesi üzerine bir süre Trajanopolis adını almış.
Selinuslular bastıkları sikkelerin arka yüzüne bir kare incus (kare çukur), ön yüzlerine aynı zamanda kentlerinin ismi de olan kereviz ''selenion'' yaprağını resmederek kentlerinin adını sikkelerinde dillendirmişler.
Megaralılar (orta Yunanistan'ı oluşturan bir bölge olan Attika'da bir kent) M.Ö 712/11 lerde Anadolu'da İznik Körfezinde Astakos (İznik) kentini kolonize ederek, İznik körfezinde bolca bulunan ıstakoza istinaden kente, Astakos (ıstakoz) ismini verirler. Körfezin adı da Astakos Körfezi (Istakoz körfezi) adını alır. Bastıkları sikkelerin ön yüzünde yer alan ıstakoz motifi kentin aynı zamanda ismini de dillendirmiş olur.
Strabon Astakoz kentinin Makedon general Lysimakhos tarafından yerle bir edildiğini, halkın Nicomedes tarafından tekrar imar edilerek Nicomedia ismi verilen kente yerleştirildiğini söyler.
İyonya kent devletlerinden biri olan Phokaia (İzmir-Foça), M.Ö 7. yy sonlarında ilk sikke basan kentlerden biridir. Adını ''phoke'' fok balığından alan kent, bastığı sikkelerde de ön yüzde fok balığı arka yüzlerde ise kare incus kullanarak kentinin ismini sikkelerindeki resimlerle konuşturur.
Bazı sikkelerinde, ön yüzdeki fokun altında kentin adının ilk harfi olan ''Phi'' nin Phokaia dilindeki karşılığı bulunur.
M.Ö 5. yy la tarihlenen bir yazıtta; Phokaia ile Mytilene (Midilli adasında bir kent) kenti arasında bir anlaşma yapıldığı, anlaşmaya göre her iki kentin birer yıl sırayla elektron sikke basacağı, çekilen kura sonucu sikke basımına Mytilene 'nin önce başlayacağı ve elektronun alaşımını (altın ve gümüş ) hazırlayan memurlar herhangi bir hile yaparlarsa ölüm cezasına çarptırılacağı yazmakta.
Antik çağda para konusunun ne kadar sıkı tutulduğu, usulsüzlük ve yolsuzluğa karşı nasıl ciddi önlemler alındığını net bir şekilde ortaya koyuyor bu yazıt. Günümüzde hilebaz, dolandırıcı ve kalpazanların elini kolunu sallayarak dolandığı, hatta göz önünde en yüksek devlet görevlerinde çalışmaya devam ettiği, hırsızların devlet eliyle değil ceza almak törenlerle ödüllendirildiği düşünülürse; yasalarımızın yaptırım gücünün ne kadar az olduğu ve ne derece yetersiz kaldığı anlaşılır. Belki de günümüzde de böyle sert önlemler alınmalı ki bizler de cebimizin güvende olduğunu hissedip huzur içinde yaşayabilelim.
Side sikkeleri yazı kullanmak yerine kentine adını veren narı kullanarak parasını konuşturan kentlerin en güzel örneklerinden birisi.
Trapezos (Trabzon) kenti adını masa'dan ''trapeza'' alan ve M.Ö 4 yy'da basmaya başladığı sikkeler üzerinde, ön yüzde sakallı bir erkek başı ile arka yüzüne üzerinde sikke yığını olan bir masa motifine yer vererek kentinin adını sikkeye, adını aldığı nesneyle işleyen bir kent.
Anadolu dışında Ege adalarından Rodos sikkelerinde gül (rodon/rodos) ve Melos sikkelerinde elma (melos) da konuşan sikkelerin örneklerinden.
Bu eser Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu yazının tüm hakları yazara aittir. Kaynak göstermeden kopyalanamaz ve alıntı yapılamaz.
Çok keyifli bir yazı olmuş. Sevdim. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilSevmene sevindim. Yazarken senin daha önceden bir önerin olmuştu, kerevizi bilhassa bu sebepten dahil ettim yazıya:))
Silbazen okuyunca... wayy be diyesim geliyor... çünkü geçmişe ait o kadar ilginç şeyler varkıi..bana bu tür konular çok uzak olsada , bu tür konuları güzel dinlendiren insanların yazısını okumayı severim... elinize sağlık...
YanıtlaSilGülin Dünyası teşekkür ederim. İlginizi çekebilmiş olması çok hoş.
Silgüzel bilgilendirici bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilwww.yazarvar.blogspot.com.tr
elinize sağlık şehrin ethnikonu olan bitkiler ve hayvanlar ile sikkelerin konuşur ibaresi çok dikkat çekici ve etkileyici olmuş daha fazlasına nasıl ulaşabilirim acaba bitirme ödevim grek ve roma sikkeleri üzerindeki bitki motifleri üzerine bir makale yazmak bitkilerin tespitini yaptım böyle açıklamaları netten bulabileceğim kaynak var mı acaba şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilNeti bilmiyorum fakat Oğuz Tekin'in Antik Nümismatik ve Ekrem Akurgal'ın Anadolu Uygarlıkları kitabından işinize yarayacak detaylara ulaşabilirsiniz sanırım.
Sil