Misya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Misya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

bir zamanların küçük istanbulu... balya ilçesi

Balıkesir'in kuzeybatısında il merkezine 50 kilometre uzaklığında bir ilçe Balya...
Antik çağdan itibaren kesintisiz olarak işletilen Ergasteri (Maden İşliği) denen bölgede kurulan yerleşim; bir zamanlar Küçük İstanbul olarak adlandırılan bir ilçeydi.

Beş tane maden fabrikası, hanları, hastaneleri, gazinoları, kahvehaneleri, değirmenleri ve mektepleriyle en gözde kazalardan biriydi.

Osmanlı döneminde madenin olduğu alan Kocagümüş Köyü adıyla anılırken; maden alanına da Kocagümüş madeni denmekteydi ve buradaki maden gülle yapımıyla ünlüydü.

Roma döneminde ''Kristian Madenleri'' olarak anılan, 1876 yılında Fransızlar tarafından işletilmeye başlayan kurşun madenleri, dünyanın en büyük kurşun madeniydi. Fransız şirketi Balya'da kurşun, gümüş, çinko çıkartırken çevresinde kömür, kurşun, manganez ve çinko madenlerini de işletmeye başladı.

aşkı ölümsüzleştiren iki ağaç... ıhlamur ve çınar

Doğa mucizelerle dolu; kimi zaman bir dağın ilginç görüntüsü hayrete düşürürken bizi, kimi zaman bir ağacın mucizevi silüeti ile irkiliriz. Biz sadece şaşkınlık ve hayranlıkla izlerken; atalarımız sadece izlemekle kalmamış insanın içine işleyen duygulu ve anlamlı hikayelerle ölümsüzleştirmişler doğadaki bu mucizeleri. Tıpkı tek bir gövdede büyüyen iki ağaç; ıhlamur ve çınar ile aşkları bu ağaçlarla ebedileşen Baukis ve Philemon'un efsanesi gibi.

Toprağındaki bereket ve iklimindeki çeşitliliği aratmayacak niteliktedir efsaneleri de Anadolu'nun. Bu efsanelerin en güzellerinden biri de yine Anadolu'dan, bir zamanlar Frigya Krallığı sınırlarında kalan Bergama'dan. Hikaye Bergama Ovasındaki aynı kökten beslenip iki ayrı dal veren ıhlamur ve çınar ağacına ait.

güneş ülkesi için tarihin ilk köle isyanı

Tarihte pek çok ilke kaynaklık eden Anadolu'da, yaşanan bu ilklerin belki de en anlamlısı Aristonikos önderliğinde gerçekleşen tarihin en büyük ilk köle isyanı ve sosyal hareketidir.

Güneş ısısını ve ışığını nasıl herkese  aynı yansıtıyorsa; ülkede eşitlik ve adalet de güneş gibi olmalı. Güneş ne fakirin ısısından kısıp zengine, ne kadının ışığından kısıp erkeğe verir.

Bir ülke düşünmelidir, tıpkı güneş gibi... Adaleti güneş gibidir; eşit dağıtılır. Mülkiyet güneş gibidir; herkes hakkına düşen kadarını eşit alır. Yasaları  güneş gibidir; tüm vatandaşlar o yasalar önünde cinsiyet, din, dil, milliyet ayrımı gözetmeksizin eşittir.

miras bırakılan ülke..Bergama

Bir ülke kağıt üzerinde başka bir ülkeye miras olarak bırakılabilir mi? Sakın hemen hayır demeyin, zira tarihte bunun bir örneği var. Üstelik bu ülke, yaşadığımız coğrafyada, bu topraklar üzerinde kurulmuş ve 150 yıl varlığını devam ettirmiş.

Yapılan kazılarda ele geçen buluntulara göre Bergama (Pergamon) arkaik devirde küçük bir yerleşim yeridir. Adı ''kale'' veya korunaklı müstahkem yer'' anlamına gelmekte.Kentin akropolündeki yerleşimin izlerini gösteren buluntular M.Ö 7.ve 6.yy'a dayanmakta. Hakimiyeti altında kaldığı; Frigya Krallığı, Lidya Krallığı ardından Pers İmparatorluğu, İskender'le beraber Makedonya Krallığı derken, M.Ö 282 yılında, merkezi Bergama kenti olan bağımsız bir ülke olarak tarih sahnesine çıkar.