Saat gündüzdeydi fakat;
zaman gecenin
koyu karanlığına
takılıp kalmış...
Saate baksan;
güneş olmalıydı
gökyüzünde aslında...
Ama zaman
geceyi gösteriyordu inatla.
Saat kaç olursa olsun,
hep geceydi işte;
ve gece kalacaktı
şu andan sonra.
zaman gecenin
koyu karanlığına
takılıp kalmış...
Saate baksan;
güneş olmalıydı
gökyüzünde aslında...
Ama zaman
geceyi gösteriyordu inatla.
Saat kaç olursa olsun,
hep geceydi işte;
ve gece kalacaktı
şu andan sonra.
Koşacak oldu;
sonsuz karanlıkta
nereye koşacaktı?
Kıstı gözlerini
geceyi delmek istercesine
baktı ileriye.
Sanki uzaklarda
bir ışık huzmesi mi vardı?
Kararsızlıkla attı adımını,
''Dur'' dedi
arkasından gelen ses;
koşma o tarafa.
Ne istiyorsan bana söyle.
Baktı boş gözlerle
sesin geldiği yöne;
gerçi anlamlı baksa
görünecek miydi ki
bu ölümcül gecede?
''Söyle'' dedi ses ısrarla;
ışık mı istediğin?
Yıldızları indireyim
gözlerine;
gün karanlıkta olsa da
senin ışığın hiç
sönmesin.
İstersen ayı sereyim
yere; adımların hep
ışıklar üzerinde ilerlesin.
Yoksa ışığın yanında
ısı mı istediğin?
Güneşi getireyim!!
İste, yeter ki iste!
Boş gözleri
hüzünlü bir çaresizlik
doldurdu.
Haykırdı hıçkırarak:
''Anne ne olur ölme!!!''
Fısıldadı sessizce
ölmesini istemiyorum diye...
Bana annemi
getirebilir misin?
Ve annemin
öldürülmeyeceği
bir dünya verir misin?
dedi karanlıktaki sese
Sustu ses...
Zaten ne konuşacaktı?
Sadece sesten
ibaret olmasa,
kan dolaşsa
damarlarında;
dondu donacaktı.
Düşündü...
Vadettiği güneşi verse;
karanlığıyla
tüm kötülükleri besleyen,
gecesi de olan
bir dünyada;
her gün doğup;
ısısı ve ışığıyla
gece kaybolan güneşin
kucağında uyutup,
ısıtamadıktan sonra
ne faydası olacaktı?
Hep geceydi işte;
gece kalacaktı.
Ne zaman nereden
hangi kötülüğün çıkacağı
belli olmayan.
Adaletin
terk ettiği yerde
her şey siyah beyazdı;
yaşam da, ölüm de...
N. DENİZ
Kocası tarafından 19 Ağustos 2018 de katledilen Emine Bulut anısına...
sonsuz karanlıkta
nereye koşacaktı?
Kıstı gözlerini
geceyi delmek istercesine
baktı ileriye.
Sanki uzaklarda
bir ışık huzmesi mi vardı?
Kararsızlıkla attı adımını,
''Dur'' dedi
arkasından gelen ses;
koşma o tarafa.
Ne istiyorsan bana söyle.
Baktı boş gözlerle
sesin geldiği yöne;
gerçi anlamlı baksa
görünecek miydi ki
bu ölümcül gecede?
''Söyle'' dedi ses ısrarla;
ışık mı istediğin?
Yıldızları indireyim
gözlerine;
gün karanlıkta olsa da
senin ışığın hiç
sönmesin.
İstersen ayı sereyim
yere; adımların hep
ışıklar üzerinde ilerlesin.
Yoksa ışığın yanında
ısı mı istediğin?
Güneşi getireyim!!
İste, yeter ki iste!
Boş gözleri
hüzünlü bir çaresizlik
doldurdu.
Haykırdı hıçkırarak:
''Anne ne olur ölme!!!''
Fısıldadı sessizce
ölmesini istemiyorum diye...
Bana annemi
getirebilir misin?
Ve annemin
öldürülmeyeceği
bir dünya verir misin?
dedi karanlıktaki sese
Sustu ses...
Zaten ne konuşacaktı?
Sadece sesten
ibaret olmasa,
kan dolaşsa
damarlarında;
dondu donacaktı.
Düşündü...
Vadettiği güneşi verse;
karanlığıyla
tüm kötülükleri besleyen,
gecesi de olan
bir dünyada;
her gün doğup;
ısısı ve ışığıyla
gece kaybolan güneşin
kucağında uyutup,
ısıtamadıktan sonra
ne faydası olacaktı?
Hep geceydi işte;
gece kalacaktı.
Ne zaman nereden
hangi kötülüğün çıkacağı
belli olmayan.
Adaletin
terk ettiği yerde
her şey siyah beyazdı;
yaşam da, ölüm de...
N. DENİZ
Kocası tarafından 19 Ağustos 2018 de katledilen Emine Bulut anısına...