kader tanrıçaları moiralar ve kirman

Mitolojide Kader tanrıçaları Moira'lar (Fatalar) üç tanedir. Klatho, Lakhesis, Atrapos. Pay veren anlamına gelen Moira'lar, insanlara yaşam paylarını verirler. Doğum, yaşam (mutluluk, başarı,talihsizlik vs) ve ölüm. Klatho ''eğiren,saran''. Lakhesis ''ölçen'' ve en korkunçları Atrapos ise ''kaçınılmaz ve geri dönüşü olmayan'' yani ölüm anlamına gelir.

Moira'lar, insanlar anne karnına düştüğü andan itibaren onların hayat ipliğini eğirmeye başlarlar.
Klatho'nun örekesine (eğirilecek ipin sarılı olduğu çatal uçlu düzenek) sarılı, Lakhesis'in asasıyla ölçülen hayat ipi, zamanı geldiğinde Atrapos tarafından kesilir.

Tanrılar ve insanların boyun eğmek zorunda oldukları kader tanrıçalarına Zeus bile karışamaz. Zeus kader tartısına vurunca insanların yaşamını, yaşam ipliği kesilecek olanın kefesi ağır basar ve Zeus da dahil hiç bir tanrı değiştiremez kaderi.

TAŞ

Hey gidi koca taş!
Nasıl da olmuştun
toprakla sarmaş dolaş?
Gören kök saldın sanırdı;...
yerinden oynayacağına
söyle kim inanırdı?
Öylesine gömülmüş;
yer etmiştin ki yamaçta,
bir işaret mili gibiydin
meydan okuyan doğaya.
Anlaşıldı seni orada tutan
ne gücün ne de ağırlığındı...
Toprak hafifçe kımıldadı
kum parçası gibi seni
yokuş aşağı savurdu.

Doğa öyle yanıltıcı ki
bilinmez güç hangi serde,
hangi maddenin elinde.
Sanılır ki giden gitti
yeri doldurulur mu?
Ardında kalan boşluk
kurda kuşa yurt olurdu.
Lakin doğanın kanunu bu
yerini yuvarlanıp gelen,
daha büyük bir kaya doldurdu.
Sarılmak gerek hayata sımsıkı
dünyada varlığımız
henüz bir yer tutarken;
boş kalmayacak yerlerimiz;
bugün varız,
şayet yarın gidersek...
Neriman DENİZ

Neriman Deniz


İŞ'AR

Geliyorum bekle beni
fuşya renkli çiçeğim!
Dallarını beyaz inci,...
mor iplikle süsleyeceğim.
İnce dallı mor çiçekli lavantam;
dallarını sakla bana,
güzelliğinle besleneceğim.

Mavi deniz sakın ola
gökyüzüyle karışma!
Gün doğumu aranıza uzanıp,
sen göklerle güneşi
damla damla içerken;
ben içtiğin mavilerde
yüzeceğim
Neriman DENİZ

Neriman DENİZşiirleri


ASİ

''Yaz'' dedi silgi,
neyi diye sordu kalem.
Silinecek ne varsa
dedi silgi.
Madem silinecek
niye yazayım ki
dedi kalem.
Çünkü senin işin bu
dedi silgi
ve güldü kalem.

Bak bana dedi;
başı göklere değen,
dalları eğilmeyen
asi bir ağaçtı hammaddem.
Ne çiçek açtım
ne de kurudum
hep bildiğimi okudum.
Bir ümitle
hep suladı sahibim,
ha oldu ha olacak;
aylar geçti baktı ki
ben ne istediğinde yeşerdim
ona çiçekler açtım;
ne de meyveler verdim.
Çünkü meyvesi değil;
gölgesi olan bir çınardım.
sarmaşığı bedenimle
gökyüzüne taşırdım.
Kendim çiçek değildim
lakin;
güçlü dallarıma tutunan
ne çiçekler açtırdım.

Ümidini kaybetti kesti beni;
bir satıra can verdim.
Şimdi ise kalem oldum eline...
İşlevim değişse de
fıtratım değişmedi;
olmadı mı yazdıklarım?
Sanma ki hiç boşuna
yazdığını silerim;
sildirmem başkasına,
üzerini çizer geçerim.
Neriman DENİZ