tomris hatun..bir kadının intikam yemini

Massaget'ler Hazar Denizi ve Aral gölü arasında kalan coğrafyada hüküm sürmüş bir halk. Herodot yaşadıkları coğrafyayı tarif ederken, Hazar Denizinin güneybatısı yönünden Kafkaslarla kesildiğini, gün doğusunun ise uçsuz bucaksız ovalara açıldığını söyler. Aynı zamanda Massagetlere İskitler dendiğini ifade ederken, Strabon Massagetleri Sakalar olarak tanımlar. Massaget, İskit ve Sakaların aynı kavim veya aynı kavimin boyları olabileceği görüşü hakim.

Massaget ve İskitlerin yaşadığı coğrafya üzerinde daha sonra Türklerin varlığını sürdürmesi, karakter ve yaşam tarzı, inanış ve gelenekleri açısından benzerlikler görülmesi nedeniyle bu halkların Türklerin kökeni olabileceği, kabul gören bir düşünce.
Pers Kralı Kiros (Büyük Kyros,Büyük Keyhüsrev) ,Med, Urartu, Manna Krallığı ,Lidya Krallığı ve Babil'i ele geçirdikten sonra,kuzeydoğusunda kalan Massagetlere yönelir.

Tomris Hatun
                                                          Tomris Hatun

Kiros,kocasının ölümünden sonra Massagetler'in idaresini ele alan Kraliçe Tomris'e kendisiyle evlenmek isteğini ileten elçiler gönderir. Tomris Hatun,onun asıl isteğinin kendisi değil Massaget Krallığı olduğunun farkındadır ve bu isteği reddeder.

Planı işe yaramayan Kiros, ordusunu Aras nehrine yönelterek, ırmak üzerine köprüler yaptırıp, kayıklarla kuleler yükleyip ırmağı geçirerek Massagetlere sefer hazırlığına girişir.

Hazırlıkları fark eden Tomris Hatun bir elçiyle şu haberi gönderir:

''Kral bu işlerden vazgeç; bu yaptıkların senin hayrına mıdır, değil midir bilemezsin. Bırak diyorum; kendi halkına hükmet, bizim de kendi halklarımıza hükmetmemize karışma. Ama sanırım yolunu bu öğüde göre çizmek istemeyeceksin değil mi? Eğer illede Massagetlerle boy ölçüşmek istiyorsan, o zaman ırmağın iki yakasını birleştirmek için bu kadar zahmete katlanma. Biz ırmaktan üç günlük yola kadar çekileceğiz. Suyu geç ve ülkemize gel; yok eğer bizim gelmemizi istiyorsan,bu dediğimizi sen yap.''

Kiros Perslerin ileri gelenlerini çağırarak ne yapılması gerektiğini danışır. Çoğunluk Tomris'in Pers topraklarına girmesinin daha hayırlı olacağı düşüncesindedir. Fakat bir kişi farklı bir görüş öne sürer. Bu Lidya Krallığını ele geçirdikten sonra,yakılmasından son anda vaz geçip danışmanı olarak yanına aldığı Kroisos'dur.

Kroisos, Pers Kralı Kiros'un bir kadın önünde geri basıp onun saldırısını beklemesinin ayıp olduğunu, burada yenilirse Massagetlerin sadece onu yenmekle kalmayıp tüm imparatorluğunu ele geçirmek için devam edeceklerini, fakat ilerleyip Tomris'i yenerse; Massagetlerin imparatorluğunun yüreğine kadar ilerleyebileceğini söyler.

Bu sözler üzerine Kiros,Kroisos'un önerisine uyarak ırmağı geçmeye karar vererek, Tomris Hatuna'a geri çekilmesi için habercileri gönderir.

Kiros ordusuyla beraber ırmağı geçtikten sonra,bir günlük yol gidip, Massagetler için bir tuzak hazırlar. Kamp kurulur, ateşler yakılıp şölen hazırlanır, şaraplar ve pişen etler ordunun işe yaramaz bir grubuyla beraber bu kampta bırakılarak, Pers ordusunun vurucu gücüyle beraber Kiros, Aras Nehrine doğru geri çekilir.

Düşmanın geri çekildiğini fark edince, Tomris Hatun'un oğlu Spargapies önderliğinde, Massaget ordusunun üçte birinden oluşan bir grup kamp yerine gelip buradaki kalanları kılıçtan geçirdikten sonra, ziyafetten kalan yemeklere ve şaraba dalarlar. Hepsi sarhoş olunca, Kiros ordusuyla bir baskın düzenleyip, tümünü öldürerek,Massagetlere komuta eden Tomris'in oğlu Spargapises'i esir alır.
Tomris Hatun
                                Tomris Hatun ve Kiros'un Başı (Mattia Preti 1670-72)

Kraliçe Tomris, ordusunun ve oğlunun başına gelenleri duyunca; Kiros'a bir haberci göndererek şöyle söyler;

''Kana doymayan kanlı katil Kiros, bu başarınla övünme. Bu zaferi içince sizinde aklınızı başınızdan alan üzüm kazandı.Bu zehirdir seni hilebazlıkla oğlumun efendisi yapan. Bak şimdi sana güzel bir öğüt vereyim, beni dinle,oğlumu bana geri ver. Massaget ordusunun üçte biri üzerinde kazandığın kaba zaferle yetinip çek git bu topraklardan. Ama eğer bu dediğimi yapmazsan, Massagetlerin efendisi olan Güneş adına ant içerim ki, kan dökmeye doymayan adam, seni ben kana doyuracağım.''

Kiros elçinin sözlerine aldırmaz. Tomris Hatun'un oğlu sarhoşluktan ayılıp başına geleni fark edince; Kiros'a bağlarını çözmeleri için yalvarır. İsteği yerine getirilip bağları çözülüp elleri serbest kalınca kendisini öldürür.

Tomris Hatun
                                                      Tomris Hatun ve  Kiros

Tomris Hatun Kiros'un olumsuz cevabını öğrenince tüm kuvvetlerini toplayıp saldırıya geçer. Herodot bu savaşın, yapılan savaşlar içinde en ağırı olduğunu söyler. Önce oklar atılır, oklar tükenince, kargı ve hançerlerle göğüs göğüse vuruşmaya başlarlar. Zorlu süren savaşta,Pers ordusu bulunduğu noktada eriyerek yok olur ve Massagetler kazanır. Bu savaşın sonunda, Kiros'un kendisi de savaş meydanında öldürülür.

Kraliçe Tomris elinde kan dolu bir tulumla savaş alanında Kiros'un cesedini arayıp bulur. Ölünün kafasını tulumun içine daldırarak şöyle haykırır:

''Canım sağ ve savaştan zaferle çıktım, ama sen hileyle oğlumu yakalayarak beni öldürdün. Şimdi sana söz verdiğim gibi, benim elimden kana doyuyorsun !''

Tevrat'ta ,Babil'in yıkımını sağlayacak Kral Kuroş olarak adı geçen, bazı araştırmacılara göre,Kur'an-ı Kerim'de söz edilen Zülkarneyn olabileceği düşünülen, Pers İmparatorluğunun kurucusu ve en büyük imparatoru  Büyük Kiros; M.Ö 529 yılında 29 yıllık iktidardan sonra, bir kadının intikam yeminine ve ölüme yenik düşer.




















Creative Commons Lisansı

Bu eser Creative Commons Al 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu yazının tüm hakları yazara aittir. Kaynak göstermeden kopyalanamaz ve alıntı yapılamaz.

3 yorum:

  1. Tomris hatun bir turk hanımıdır.

    YanıtlaSil
  2. Daha Sonra Saka Türklerinden Oluşan Atlı okçu Birliği Pers İmparatorluğu İçinde Paralı Asker Olarak Bulundular. Hatta bu Okçu Birlikleri Yunan - Pers savaşında Gözüktü Ve Termopylae Muharebesin de Büyük Rol Oynadılar.

    YanıtlaSil
  3. Tomris hatun zekası ve gücü ile her zaman örnek alınacak bir kadın.
    Ve bu zaman da bile herkesin dilinde geçmişte bıraktığı gurur verici efsaneleir var.

    YanıtlaSil