yolculuk

Bir otursana yerine!!
Bir dur!!
Bir içine, bir dışına
sürekli seyahat halinde düşüncelerin.
Gittiğin yerde ne arıyor,
ne buluyorsun?
Belli değil...
Yok hiç bir şey belli ki oralarda;
boş gidip,
dolamadan dönmektesin.
Dolabilsen
her seferinde gider gelir misin?

İyi de ben dolmaya değil;
zaten var olanı
bulmaya gidiyorum.
Bazen gençliğim
bazen de çocukluğum,
okul sıralarında
o adını unuttuğum
çocuğa aşık olmuşluğum.
Kimi zaman
sıra sıra dizili
kütüphane duvarında,
kitapların arasında kaybolmuşluğum.
Daha olgunluğa
erişmemişken ruhum;
Kemalettin Tuğcu ile
göz yaşlarına boğulmuşluğum...
Her bir kitapta;
merhametle acımayı,
iyilğin fazileti,
bilginin güzelliğini bulmuşluğum.
Her inişte
miş ler ve mış lar arasında
yok olmuşluğum.

Bazen de sorularla yakınmışlığım;
''Başka yolu yok mu öğrenmenin
tecrübe etmeden?
Her tecrübe ya bir acı,
ya bir utanç hikayesi..
Bu kadar zor mu
insanın olgunluğa erişmesi?''
Derken,
cevaplar bulmuşluğum;
''Tecrübeler değildir
insana acı veren ve utandıran;
kullanamıyorsan aklını
alamıyorsan bir ders
asıl bundan utan.''

Sadece görünene
seyirci değil;
İflah olmaz bir madenciyim.
Yarım asırdır
içimde biriktirdiğim,
beni ben eden
beni bende şekillendirecek;
ne bulup çıkarırsam kardayım.
Fark yok hiç birimizde..
Her birimizin içerimizde
her gün yaptığını yapmaktayım.
N.DENİZ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder