kurban mı lazım?

İnsan psikolojisi, hayatta her şeyi bir bedel üzerine oturtup, sahip olunabilecekler için, var olanın devamlılığı için veya talihi döndürmek için hep bir bedel ödemenin gerekliliğine inandırmış kendini. Bu bedele kutsal bir kimlik kazandırıp hem kendi vicdanını rahatlatmanın, hem de bedeli ödeyeni bir çeşit istekli gönüllü haline sokmanın yolunu bulmuş. Kurbanın ödülü, kimi zaman cennet, kimi zaman tanrının temsilcisi, rahip veya rahibelik  gibi kutsal bir kimlik olmuş.

özgürlük ateşi ışığında şehir devletleri

Eski Yunanlılarda şehir ve devlet birlikte düşünülür. Yunancada şehir ''asti'', köy ''kome'' olarak adlandırılırken, ''polis'' hem şehir hem devlet anlamına gelir. Şehir devleti olan polisler, ilk kez Ege kıyılarında kurulmuştur ve çevre köyleri de içine alan, içinde sürekli özgürlük ateşi yanan, sınırları belirlenmiş siyasi birer topluluktur.

Mimarisi, yönetim şekli, yetiştirdiği düşünürleri, sanatçıları ve devlet adamları ile M.Ö I.Bin'e damgasını vuran Efes, Milet, Atina, Korint gibi şehirlerin (Polis) ortaya çıkışı, Ege göçleriyle başlar. M.Ö 1100 dolaylarında, Yunanistan ve Ege adalarını etkisi altına alan Miken Kültürünün Dor istilasıyla çökmesiyle, Anadolu kıyıları, Yunanistan ve adalardan göçenlerin kaçış yeri olur.

tantalos'un cezasını kime vermek isterdiniz?

Kimi suçlar var ki, karşılığında, suçu işleyene hakkettiği cezayı bulmakta insanın hayal gücü yetersiz kalır. Ne kadar zorlarsa zorlasın bulunan cezanın hafif kaldığı, daha ağırının reva olduğunu düşünür. Tantalos'a verilen ceza da insanın sınırsız hayal gücünün örneklerinden birisidir.

Evladını öldüren bir babanın cezası ne olmalı? Ya öldürmekle kalmayıp tanrıların sofrasında ziyafet yemeği yapanın? Ya da evlatların ölümüne neden olup bunu çıkarlarına alet edenlerin? Güvene ihanet edip, kibre kapılan, hırslı, açgözlü, hırsız ve yalancı olanın? Mitolojik bir hikayeye göre; Tantalos, işlediği bu suçlara karşılık, ''Tantalos İşkencesi'' olarak anılan efsanevi bir cezaya çarptırılır.

şairin aşkıyla doğan din orfizm

Aşk; insanoğluna bağışlanmış, manevi ve fiziksel enerjisini kat be kat arttıran, sahip olabileceği en büyük güç. O aşk öyle güçlü bir duygudur ki; insana tanrıyı da, onun yeryüzündeki silüeti insanı da aratan, ömre ömür katan, uğruna ömrü harcatan. O aşktır ki; Mevlana'yı yaratan aşkıyla döndüren, Ferhat'a aşkı için dağları deldirten. O aşktır ki; bulanı ateşiyle yakıp, hiç yaşayamayanı arayışa sürükleyen.

Böylesine güçlü bir duygu, ezgileri ve çalgısıyla dağı taşı büyüleyen, ölümlüler arasında gelmiş geçmiş en büyük şair ve lir sanatçısı Orfeus'u (Orpheus) bulursa ne olur? Orfeus'un dillere destan aşkı, ona ölüme meydan okutup, ölüm ülkesi Tartaros'un kapısını aralatır ve adını Orfeus'un adından alan, mistik bir din olan Orfizmin ortaya çıkmasına neden olur tabi ki.