biri kadın olmak mı dedi?

Dünya değişti, ülkeler değişti, diller değişti, dinler değişti, toplumlar değişti, yaşam standartları değişti, hatta iklimler bile değişti ama tek bir şey değişmeden çağlar boyu sürüne sürüne günümüze kadar geldi; toplumda kadının yeri. İnsan soyunun zayıf halkası kadının binlerce yıl önce sıkıntısı ve statüsü neyse üç aşağı beş yukarı bugün de aynı.

Filozof Aspasia kadın olmasa hakkındaki fahişelik suçlamalarıyla mahkemeler kurulur muydu? Şair Sappho kadın olmasa yazdığı şiirler nedeniyle eşcinsellikle suçlanır mıydı? Ya filozof, matematikçi Hypatia kadın olmasa bilime verdiği onca katkıdan sonra canlı canlı yakılır mıydı? Onların niteliklerinde veya daha gerisindeki çağdaşı erkekler saygıyla karşılanırken antik çağın bu üç kadın dehası suçlamalarla savaşmak zorunda kalır mıydı? Elbette hayır!

başa tac olan aşk... defne ve apollon

Apollon tanrılar arasında hem gözü hem kulağı okşayan özellikleriyle en göz alıcı olanı belki. Kusursuz erkek güzelliği, bir kadının ruhunu okşayacak şiir, müzik gibi sanatsal yeteneği ve bu kavramlar üzerindeki hakimiyetiyle, mutlu sonla biten aşk hikayeleri beklenirken, aksine aşktaki talihsizliğiyle öne çıkan bir tanrı. Talihsizliğinin nedeni olarak ise Eros'u, yani Aşk'ı hafife alması ve onu hor görmesi gösterilir Apollon'un.

Olimpos'ta tanrıların katıldığı bir ziyafette karşılaşır Eros (Aşk) ve Apollon. Sırtında okları, elinde gümüş yayı ve yürürken yeri göğü inleten adımlarıyla güçlü kuvvetli bir delikanlıdır Apollon. Karşısında okları sırtında, küçücük yayı elinde, sevimli bir erkek çocuk silüetindeki Afrodit'in oğlu Eros'u gören tanrı dalga geçer Aşk'la. Kendisi  canavarları, vahşi ve güçlü hayvanları, insanları oklarıyla öldürürken, küçücük oklarla onun ne yapabileceğini söyleyip dalga geçer Eros'la. Eeee Aşk bu; ne hafife almaya, ne de dalga geçmeye gelir onunla. Onun bu küçümseyen sözlerine içerleyen Eros'un intikamını alması uzun sürmez Apollon'dan.

ağlayan kayanın sırrı... niobe

Frigya kralı Tantalos'un kızıdır Niobe. Efsanesi ve hazin sonu, babası Tantalos'a tanrılar tarafından verilen ebedi susuzluk ve açlık cezasını aratmayacak kadar acıklıdır. Anadolu'dan, Spil Dağı doruklarından nasıl olmuş da Yunanistan'a Thebai kentine kraliçe olmuştur bilinmez ama, Thebai kralı Amphion'un karısı olarak geçer mitolojide.  Doğurduğu çocukların sayısıyla övünen bir anadır kraliçe; nasıl övünmesin? Tam on dört çocuk doğurmuş üretken bir anadır Niobe.

Anadolu'da doğup büyüyen Niobe'nin yıkımı, yine Anadolu'dan bir kehanet merkezinden gelir. Niobe'ye evlat acısını yaşatan ise bir başka anne Leto'dur. Tanrı Zeus'tan hamile kalan Leto iki çocuk doğurur; bereketin, kentlerin, vahşi doğanın ve hayvanların koruyucusu, doğum yapanların yardımcısı Artemis ve ışığın, sanatın, sağlığın, kehanetin tanrısı Apollon.