Oinoandalı Diogenes

 

Oinoanda antik kenti

OİNOANDA ANTİK KENTİ (İncealiler, Seydikemer, Muğla)

Epikürcü filozof Oinoandalı Diogenes'in (M.S 2 yy) Oinoanda kentinin agorasının stoa duvarına yazdırdığı Epikuros'un öğretilerinden bir bölüm;
''Ben, Oinoandalı Diogenes, Atinalıların dostu, burada size doğa felsefesinin özetini yazıyorum.
Bir çok insan hayatın tabiatı hakkında yanlış fikirlere sahipler ve adil bir suçlamayı hak edecek şekilde bedenlerini dinlemede başarısız oluyorlar. Bedenin doğal ihtiyaçları az ve elde etmesi kolay olmasına rağmen; beden, gerekli olmayan şeyler için kendisini peşinden sürüklemesinden dolayı ruhu(nefsi) suçlar. Bu insanlar anlamıyorlar ki, ruh bedenin doğal hazlarıyla iyi yaşayabilecekken, ruhun (nefsin) bir çok isteği ölçüsüz (müsrif, gereksiz) ve ulaşılması zordur. Bu gereksiz istekler tabiatımıza katkıda bulunmadığı gibi tehlikelidirler.
Hayatımda bu kötü duruma düşmüş bir çok insan gözlemledim. Davranışları için yas tuttum ve hayatlarını israf ettikleri için ağladım durdum. Bu yüzden bu yazıtı yazdırdım çünkü bu mesajı alabilecek insanlar için iyi bir insanın yapabileceği en güzel hayırlı yardımlardan biri olacağını düşündüm.
Hayatının son baharına ermiş , hatta yaşlılık yüzünden bu dünyaya gözlerini kapamaya hazırlanan biri olarak, ölüm beni almadan önce, hayatın bana sunduğu zevkler için bir şükran abidesi dikmek, böylece şu anda sağlığı yerinde olanlara yardım etmek istedim. eğer kötü durumda olanlar yalnızca bir, iki, üç, beş hatta altı kişi olsalar, onlarla kişisel olarak görüşürdüm...Ama insanların çoğu sanki salgın hastalığa yakalanmış gibi. Hayatla ilgili yanlış fikirlere sahip olan bu kişilerin sayısı gün geçtikte de artıyor çünkü koyunlar gibi hastalığı birbirlerinden kapıyorlar... Bu duvarı, kurtuluş getirecek çareleri herkese duyurmak için inşa ettirdim.
Lüks yiyecek ve içecekler... sizi kötü hastalıklardan korumadığı gibi bedeninizin sağlıklı kalmasını da sağlamaz. Doğal olmayan zenginliklere sahip olmak, zaten taşmak üzere olan bir şişeye su eklemek kadar gereksizdir. Gerçek değere, tiyatrolarla, hamamlarla, parfüm ve kremlerle değil... ancak doğa biliminin yardımıyla ulaşılabilir... "
Zenginlik ve şöhret gibi saçma amaçlarla hayatınızı karmaşıklaştırmayın: bunlar mutluluğun düşmanıdır. Örneğin şöhret diğerlerinin fikirlerinden ibarettir ve hayatınızı diğerlerinin istediği gibi yaşamanızı gerektirir. Ya zenginlik? Tuzak bu. Daha fazla şey elde ettikçe daha fazlaya ihtiyaç duyarız ve isteğimiz karşılanmadığında üzüntümüz daha derin olur.''

EVREN

 

Hiç kimse doğarken
mor renkli çiçeklerle bezenmiş,
düz bir yol vadetmedi bize.
Çiçeği bulsak
eğime tırmanmak;
tırmanmayı göze alsak
çiçek bulamamak riski vardı...
Kimimiz yolun başında
uzanacak bir el arayışında,
önünde coşkuyla akıp giden
manzaraya bakakaldı;
kimi kucağında bulurken dünyayı
kimi dişiyle tırnağıyla
kazıyarak yol aldı...
Milim şaşmadan
kusursuz bir adaletle
varlığını sürdürüyorsa evren;
cennet cehennem hikaye...
Böylesi adil ve kusursuz işleyen
düzenin içinde,
elbet
bir yaşamında dibe vurup,
bir yaşamında zirveye çıkarak
insan da bu adaletten
payına düşeni alacaktı...
N.DENİZ

neriman deniz şiir