Arakhne ve sanatını yaşatan örümcek

Anadolu, görünce hayranlık uyandıran el işlemelerinin inceliği, kök boyalı ipliklerle dokunan kilimlerinin güzelliği, kumaşlara işlenen motiflerin zenginliğiyle ün salar da, bunlardan doğan bir hikayesi olmaz mı? Elbette olur..

Arakhne Kolophon'da  (İzmir-Değirmendere) yaşayan Lidya'lı bir kızdır. Güzel olmasına çok güzel bir kızdır ama, güzelliğinden daha büyük bir meziyete daha sahiptir. Kök boyacılığı yapan tüccar İdmon'un güzeli kızı Arakhne el işi yapmakta, kilim dokumakta ve nakış işlemekte o kadar beceriklidir ki; ustalığının üzerine kimse yoktur bulunduğu yörede.

Arakhne

Yaptığı işlerle insanlar kadar perileri ve tanrıları bile şaşırtır, hayran bırakır kendine. Rağbetin fazlası insanda bir gurur ve kendinden geçme hali yaratır ya; Arakhne'de gün geçtikçe daha bir gururlanır olur kendisi ve işiyle.

Arakhne el işlemeciliğindeki becerisine insanların gösterdiği ilgi ve hayranlıkla iyiden iyiye kibre kapılıp, bir süre sonra insanlara el işlerini öğreten, gergefteki ustalığıyla bilinen tanrıça Athena'ya kafa tutmaya ondan daha iyi gergef işlediğini iddia etmeye başlar.

Arakhne'nin bu tavrı tanrıçanın gözünden ve kulağından kaçar mı? İnsanları yükseklerden izlediği Olympos'dan koşturur gelir aşağıya Athena. Yaşlı bir kadın kılığına girerek Arakhne'nin karşısına çıkar ve genç kıza öğütler vermeye başlar.

Arakhne

Yaşlı kadının daha alçak gönüllü olması ve tanrılarla boy ölçüşmekten sakınması gerektiği sözlerine gülüp geçer Arakhne. Sadece gülüp geçse iyi; üstelik bir de meydan okur,'' Athena istiyorsa gelsin yarışalım'' diye.

Bu meydan okuma üzerine Athena kim olduğunu açıklar ve geçirirler bezleri gergefe, alırlar ipliği ellerine başlarlar yarışa.

Athena Olympos'un on iki büyük tanrısını , Arakhne ise bu tanrıların hiç de onurlu olmayan çapkınlıklarını işler. Athena Zeus'u işlerken, Arakhne Zeus'un zamparalıklarını , boğa kılığına girerek güzel Europe'yi kaçırmasını , İo ile birlikte olduktan sonra genç kızı karısı Hera'nın gazabından korumak için beyaz bir ineğe dönüştürmesini, tunç kaplamalı bir odada güvenliğe alındığı halde, odaya sızan Zeus tarafından gebe bırakılan Danea'yı resmeder gergefteki beze.

Arakhne

Athena bakar ki genç kız geri kalmamakta gergefte kendinden, hatta yeri geldiğinde geçmek de bile kendini. Öfkeye kapılan tanrıça alır Arakhne'nin elinden nakışını, yırtıp fırlatır yere, kırar genç kızın gergefini.

Gergefi kırılan gururlu Arakhne üzüntüsünden asmak isteyince kendisini  bir iple, Athena değiştirir yazgısını genç kızın. Güzel ve becerikli sanatkar kızı çevirir bir örümceğe ve tanrılarla boy ölçüşmeye kalkıştığı için yeteneğine de öyle bir lanet verir ki; zavallı kız tozlu duvar köşelerinde durmadan örsün ağını, ama görmesin hiç bir faydasını diye.

Bugün duvarlarımızı ördükleri ağlarla süsleyen mütevazi ve sessiz örümceklerin gururlu ve güzel Arakhne olabileceği kimin aklına gelir ki?







Creative Commons Lisansı

Bu eser Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. 

4 yorum:

  1. Çok güzel bir hikaye :) eline, emeğine, zihnine sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Hikayeler güzel.Anlatım da güzel.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mitoloji ilgisi olanlar için çok keyifli bir alan. Böyle olunca anlatmak da aynı keyfi verdiğinden yazıya yansıdığını duymak mutlu ediyor beni. Teşekkür ederim.

      Sil